
Delil tespiti talebi ve karar
HMK Madde 402
(1) Delil tespiti talebi dilekçeyle yapılır. Dilekçede tespiti istenen vakıa, tanıklara veya bilirkişilere sorulması istenen sorular, delillerin kaybolacağı veya gösterilmesinde zorlukla karşılaşılacağı kuşkusunu uyandıran sebepler ile aleyhine delil tespiti istenen kişinin ad, soyad ve adresi yer alır. Tespit talebinde bulunan, durum ve koşulların imkân vermemesi nedeniyle, aleyhine tespit yapılacak kişiyi gösteremiyorsa talebi geçerli sayılır.
(2) Mahkeme tarafından belirlenen tespit giderleri avans olarak ödenmedikçe sonraki işlemler yapılmaz.
(3) Tespit talebi mahkemece haklı bulunursa karar, dilekçeyle birlikte karşı tarafa tebliğ edilir. Kararda ayrıca, delil tespitinin nasıl ve ne zaman yapılacağı, tespitin icrası esnasında karşı tarafın da hazır bulunabileceği, varsa itiraz ve ilave soruların bir hafta içinde bildirilmesi gerektiği belirtilir.
(4) (Ek:22/7/2020-7251/44 md.) Tespitin yapılmasından sonra, tespit tutanağı ve varsa bilirkişi raporunun bir örneği mahkemece karşı tarafa resen tebliğ olunur.
6100 sayılı Kanunda Yer Alan Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun 371 inci maddesindeki düzenlemeye karşılık gelen bu maddede, delil tespitine ilişkin usul daha açık olarak ortaya konmuştur. Bu arada tespitin yapılabilmesi ve karşı tarafa tebliğ için gerekli olan masrafların başlangıçta talep sahibinden avans olarak alınması prensibi getirilerek, bu konuda doğabilecek tereddütler giderilmiştir.
Adalet Komisyonu Değişiklik Gerekçesi
Tasarının 406 ncı maddesinin birinci fıkrasında geçen “hâl ve şartların” ibaresi, Türk Medenî Kanunu ile terim uyumunu sağlamak amacıyla “durum ve koşulların” olarak, üçüncü fıkrada geçen “yedi gün” ibaresi ise, sürelerin hesabında kolaylık sağlanması ve uygulamadan kaynaklanan sorunların giderilmesi amacıyla “bir hafta” olarak değiştirilmiş ve madde teselsül nedeniyle 408 inci madde olarak kabul edilmiştir.
HMK Madde 402 Delil tespiti talebi ve karar
Yargıtay İçtihatları
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/19084E. , 2017/4422K.
- HMK Madde 402
- Delil tespiti talebi ve karar
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, taşınmazlarındaki ağaçlara davalıların hayvan sokarak, dallarını keserek zarar verdiklerini, bu hususta delil tespiti yaptırdığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere, 3.785.00.-TL nin olay tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar zarar vermediklerini, delil tespitinede itiraz ettiklerini belirterek; davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Mahkemece delil tespiti dosyasında yeralan bilirkişi raporuna dayanılarak
(yeniden bilirkişi incelemesi yapılmaksızın) karar verildiği, delil tespit dosyasında yeralan bilirkişi raporuna ise davalılar tarafından itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı …nun 400-406.maddeleri gereğince, delil tespitinde, “Taraflardan her biri, görülmekte olan bir davada henüz inceleme sırası gelmemiş yahut ileride açacağı davada ileri süreceği bir vakıanın tespiti amacıyla keşif yapılması, bilirkişi incelemesi yaptırılması ya da tanık ifadelerinin alınması gibi işlemlerin yapılmasını talep edebilir.”
Delil tespitinin konusunu maddi vakıalar oluşturur ve bilirkişi raporunda belirtilen zarar miktarı davacı lehine kazanılmış hak oluşturmaz. Yani delil tespiti kesin delil niteliğinde değildir.
Bu durumda, mahkemece; gerçek zarar miktarının araştırılması için ziraat mühendisi bilirkişiye, bilimsel verilere dayalı, denetime açık rapor hazırlatılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davalı yanın itiraz ettiği delil tespiti raporu doğrultusunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda1.bentte yazılı nedenler ile sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte yazılı nedenler ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.