Yargıtay İçtihatları, Avukat Murat ÖCAL, Bodrum Avukat, Datça Avukat, Marmaris Avukat, Fethiye Avukat, Çeşme Avukat, Aydın Avukat, Kuşadası Avukat, Alanya Avukat, Antalya Avukat, Adana Avukat, Mersin Avukat, Çeşme Avukat, Balıkesir Avukat, Çanakkale Avukat, Ankara Avukat, İstanbul Avukat, Yozgat Avukat, Sivas Avukat

Adli yardım kararıyla atanan avukatın ücretinin ödenmesi

HMK Madde 340

(1) Adli yardımdan yararlanan kişi için mahkemenin talebi üzerine baro tarafından görevlendirilen avukatın ücreti, yargılama gideri olarak Hazineden ödenir.

6100 sayılı Kanunda Yer Alan Madde Gerekçesi

Madde, esas itibarıyla 1086 sayılı Kanunun 472 nci maddesinin günümüz Türkçesine uyarlanmış şeklidir. Maddeyle, adli yardım kararıyla atanan avukatın, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hak ettiği ücret ile takip ettiği dava veya takip sırasında yapmış olduğu giderleri talep ve tahsile yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır.

Adalet Komisyonu Değişiklik Gerekçesi

Tasarının 344 üncü maddesi müzakeresi sırasında aşağıdaki gerekçeyle verilen önerge,

“Adli yardımdan yararlanan kişi için atanan avukatın, ücretini aleyhine hüküm verilen taraftan tahsil etmesi, uygulamada kolay olmayacaktır. Ayrıca, Adalet Bakanlığı bütçesinde öngörülen giderin ödenebileceği bir ödeme kalemi bulunmaktadır. Bu hususlar dikkate alınarak madde bu şekilde değiştirilmiştir. Adlî yardımda, kamu hizmeti niteliğindeki mesleğin bir gereği olarak avukat, sözleşme serbestisi içinde olmadan, kamusal bir hizmet gereği olarak adlî yardım görevini yerine getirmektedir. Bu sebeple en azından asgarî olarak ücretini bir endişe taşımadan alabilmelidir.”

doğrultusunda madde değiştirilmiş ve teselsül nedeniyle madde 346 ncı madde olarak kabul edilmiştir.

HMK Madde 340 Adli yardım kararıyla atanan avukatın ücretinin ödenmesi

Yargıtay İçtihatları

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/7348E. , 2020/8028K.

  • HMK Madde 340
  • Adli yardım kararıyla atanan avukatın ücretinin ödenmesi

MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davalı …’ın istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı … Bakanlığının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında verdiği kararın süresi içinde davalı … vekili tarafından adli yardım talepli olarak ve davacı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

1-Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 Sayılı HMK’nun 334 ila 340. maddelerinde düzenlenmiştir. Davalı adli yardım talebini temyiz yoluna başvuru sırasında istediğinden adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtay’a aittir (madde 336/3) ve talep hakkında duruşma yapılmaksızın karar verilebilir. Adli yardım isteğinde bulunan kimsenin, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken yargılama giderlerinin kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olması (madde 334/1), yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi (madde 336/2) gereklidir.

Adli yardım talebini içeren dilekçe ile dosya kapsamındaki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; adli yardım talebinde bulunan tarafın, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken kanun yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu yönünde kanaat oluşmadığından, adli yardım talebinin itiraz yolu açık olmak üzere reddine karar verilmesi gerekmiştir.

2-Bu red kararının, adli yardım talebinde bulunana tebliğine, süresi içinde itiraz edilmesi halinde, itirazın incelenmesi için dosyanın Yargıtay 4. Hukuk Dairesine
gönderilmesine, itiraz edilmemesi veya itirazın reddi halinde, temyiz harçlarının ikmali için HMK.’nın 366. maddesinin atfı ile aynı kanunun 344. maddesi uyarınca mehil verilmesi, harç süresi içinde ikmal edildiği takdirde dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere geri gönderilmesi, süresi içinde harç yatırılmadığı takdirde kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

3-Davalının ve davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının adli yardım talebinin HMK.’nun 337. maddesine göre itiraz yolu açık olmak üzere REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenle işlem yapılmak üzere dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, (3) nolu bentte açıklanan nedenle davalının ve davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 21/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

HMK Madde 340 Adli yardım kararıyla atanan avukatın ücretinin ödenmesi

Yargıtay İçtihatları

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/19148E. , 2018/7181K.

  • HMK Madde 340
  • Adli yardım kararıyla atanan avukatın ücretinin ödenmesi

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Hukuk Muhakemeleri Kanununun 119/1-e ve f maddesi uyarınca davacı, davanın dayanağı olan bütün vakıaları ve bunlara ilişkin delillerini sıra numarası altında ve açık özetleriyle birlikte dava dilekçesine yazmalıdır. Bunlar, dava dilekçesindeki talep sonucunun dayanağı olan ve bu talep sonucunu haklı göstermeye yarayan vakıalardır. Usulüne uygun şekilde ( HMK m. 141) bildirilmiş olan vakıalar davanın sınırını çizmekte ve mahkemece ancak, bu vakıalar hakkında inceleme ve değerlendirme yapılabilmektedir. Aksinin kabulü; davacının dayandığı olguların, dolayısıyla elde etmek istediği nihai talebin dışına çıkılması sonucunu doğuracağı gibi; temyiz ve karar düzeltme süreçleri de dâhil, yargılamanın hangi aşamasına kadar gerçekleşecek hukuki ve fiili olguların nazara alınması gerektiği sorununu ortaya çıkaracaktır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 184. maddesinde “Boşanmada yargılama usulü” ayrıca düzenlenmiş; anılan maddenin ilk fıkrasında “Boşanmada yargılama, aşağıdaki kurallar saklı kalmak üzere Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa tabidir” hükmüne yer verilerek, maddede sayılan istisnalar dışında, boşanma davalarının genel yargılama usulüne tabi olduğu belirtilmiştir. Boşanmada genel yargılama usulünün uygulanmasına ayrık olan kurallar ve uygulanması gereken özel usuller, Türk Medeni Kanununun 184. maddesinde sınırlı olarak belirtilmiş olmasına karşın; bu sınırlamalar ve istisnalar içinde, tarafların usulüne uygun şekilde dayanmadığı vakıaların değerlendirmede esas alınacağına dair özel bir düzenlemeye yer verilmemiştir.

Dava dilekçesinde davacı kadın, herhangi bir maddi vakıa ileri sürmemiş, delile dayanmamış, davacı vekili tarafından sonradan verilen 18.05.2015 tarihli dilekçe ile maddi vakıa ve delil bildirilmiş, usulüne uygun şekilde bir ıslah işlemi de yapılmamıştır. Mahkemece, usulüne uygun şekilde ileri sürülmeyen ve çekişmeli olarak belirlenmeyen (HMK m. 137. 340/3. 187) vakıa esas alınarak karar verilemez (HMK m. 141). Dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında gösterilmeyen vakıa ve delil olarak dayanılmayan tanık beyanı esas alınarak davalıya kusur yüklenmesi mümkün değildir. Bu durumda davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 31.05.2018 (Prş.)