
Adli tatilde görülecek dava ve işler
HMK Madde 103
(1) Adli tatilde, ancak aşağıdaki dava ve işler görülür:
a) İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve delillerin tespiti gibi geçici hukuki koruma, deniz raporlarının alınması ve dispeçci atanması talepleri ile bunlara karşı yapılacak itirazlar ve diğer başvurular hakkında karar verilmesi.
b) Her çeşit nafaka davaları ile soybağı, velayet ve vesayete ilişkin dava ya da işler.
c) Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi işleri ve davaları.
ç) Hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalar.
d) Ticari defterlerin kaybından dolayı kayıp belgesi verilmesi talepleri ile kıymetli evrakın kaybından doğan iptal işleri.
e) İflas ve konkordato ile sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırılmasına ilişkin işler ve davalar.
f) Adli tatilde yapılmasına karar verilen keşifler.
g) Tahkim hükümlerine göre, mahkemenin görev alanına giren dava ve işler.
ğ) Çekişmesiz yargı işleri.
h) Kanunlarda ivedi olduğu belirtilen veya taraflardan birinin talebi üzerine, mahkemece ivedi görülmesine karar verilen dava ve işler.
(2) Tarafların anlaşması hâlinde veya dava bir tarafın yokluğunda görülmekte ise hazır olan tarafın talebi üzerine, yukarıdaki iş ve davalara bakılması, adli tatilden sonraya bırakılabilir.
(3) Adli tatilde, yukarıdaki fıkralarda gösterilenler dışında kalan dava ve işlerle ilgili olarak verilen dava, karşı dava, istinaf ve temyiz dilekçeleri ile bunlara karşı verilen cevap dilekçelerinin ve dosyası işlemden kaldırılan davaları yenileme dilekçelerinin alınması, ilam verilmesi, her türlü tebligat, dosyanın başka bir mahkemeye, bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya gönderilmesi işlemleri de yapılır.
(4) Bu madde hükümleri, bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtay incelemelerinde de uygulanır.
6100 sayılı Kanunda Yer Alan Madde Gerekçesi
Madde, 1086 sayılı Kanunun 176 ncı maddesini kısmen karşılamakla birlikte, bazı farklı hükümler içermektedir.
Birinci fıkranın (a) bendinde, adli tatilde verilebilecek bazı geçici hukukî koruma tedbirleri örnekleme yoluyla sayıldığından “gibi” ifadesi kullanılmıştır. Başka örnekler olarak; 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 6 ncı maddesindeki, hâkimin koruyucu, eğitici ve sosyal önlemler alması, 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunun 1 inci maddesindeki, hâkimin ailenin korunmasına ilişkin yetkisi ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununun 22 nci maddesindeki koruma önlemleriyle ilgili hükümler gösterilebilir.
Birinci fıkranın (c), (d), (e), (f) ve (g) bentleri, 1086 sayılı Kanunun 176 ncı maddesine benzer şekilde düzenlenmiş olup, esaslı bir değişiklik içermemektedir.
(b) bendinde, şahsın hukuku ve aile hukuku kapsamında yer alan bazı davalar sayılmış, “dava” ile birlikte “işler” de özellikle vurgulanmıştır. Çünkü bu bentteki uyuşmazlıkların bir kısmı çekişmesiz yargı işleri kapsamında olup, çekişmesiz yargıya dikkat çekmek açısından bu ifade kullanılmıştır.
Birinci fıkranın (ğ) bendinde, kanunlarda ivedi olduğu belirtilen işlerin yanında “taraflardan birinin talebi üzerine, mahkemece ivedi görülmesine karar verilen dava ve işler” de sayılmıştır. Bu bentteki düzenlemenin önemli bir fonksiyonu vardır. Çünkü bu maddede sulh hukuk mahkemelerinin görevine giren dava ve işler, adli tatilde görülecek işler kapsamından çıkartılmıştır. Sulh hukuk mahkemesinin baktığı her işin, ivedi sayılmasına, yani adli tatilde bakılmasına gerek görülmemiş, taraflardan birinin herhangi bir mahkemede talepte bulunması, mahkemenin de bu talebi haklı bulur ise davaya adli tatilde bakması şeklinde bir düzenlemenin daha uygun olacağı düşünülmüştür.
Maddenin üçüncü fıkrasında, adli tatilde görülemeyen dava ve işlerle ilgili olarak, mahkemeye dava veya cevap dilekçesi verilmesi veya her türlü tebligat gibi usul işlemlerinin yapılabilmesine imkân tanınmıştır. Ancak, karşı tarafın bu dilekçelere vereceği cevap veya yapacağı işlemler açısından süre işlemeyecektir. Bu sürelerin işlemesi “Adli tatilin sürelere etkisi” başlıklı 110 uncu madde hükmüne tâbidir.
Adalet Komisyonu Değişiklik Gerekçesi
Tasarının 109 uncu maddenin birinci fıkrasının (ç) bendinde geçen “Hizmet” ve “iş ilişkisi” ibareleri, Borçlar Kanunu ve İş Kanunu ile uyum sağlamak amacıyla sırasıyla “Hizmet akdi” ve “iş sözleşmesi” şeklinde değiştirilmiş, çekişmesiz yargı işlerinin, niteliği gereği adlî tatilde görülebilecek işlerden olduğu kabul edilerek, maddeye bu işlere adlî tatilde bakılabilmesini sağlayacak şekilde (ğ) bendi eklenmiş ve diğer bent teselsül ettirilerek madde kabul edilmiştir.
HMK Madde 103 Adli tatilde görülecek dava ve işler
Yargıtay İçtihatları
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/22847E. , 2016/15726K.
- HMK Madde 103
- Adli tatilde görülecek dava ve işler
DAVA TÜRÜ : Çocuğun Mutad Meskene İadesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Hüküm davalı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde; Uluslararası Çocuk Kaçırma iade kararına ilişkin verilen kararların Yargıtay’da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığı gibi 5717 sayılı Kanunun m. 9/2 hükmüne göre bu kanunun uygulanmasından doğan davaların “öncelikli ve acele görülmesi” gerekmesine ve Kanunda ivedi olduğu bildirilen dava ve işlere ait Yargıtay incelemesinin “öncelikli” yapılmasının zorunlu olduğundan (HUMK m. 438/6) duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. Evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair 1980 tarihli ….hükümlerine göre, haksız olarak yerleri değiştirilen çocukların mutad meskeninin bulunduğu ülkeye iadesine ilişkin davalar, bu sözleşmenin uygulanmasını sağlamaya yönelik usul ve esasları düzenleyen 5717 sayılı kanun uyarınca basit yargılama usulüne tabi ve acele işlerden olup (m,9/2), adli tatilde de görülür ve bu kanunun uygulanmasından doğan dava ve işlerde adli tatil sebebiyle sürelerin uzamasına ilişkin hükümler uygulanmaz (m. 16).
Karar, davalı vekiline 28.07.2016 tarihinde tebliğ edilmiş, adı geçen kararı onbeş günlük temyiz müddeti (HUMK.m.432/1) geçtikten sonra 22.08.2016 tarihinde verilen dilekçe ile temyiz etmiştir. Bu durumda, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 01.06.1990 tarihli 1989/3 esas, 1990/4 karar sayılı kararı da dikkate alınarak, temyiz talebinin süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 08.12.2016