Yargıtay İçtihatları, Avukat Murat ÖCAL, Bodrum Avukat, Datça Avukat, Marmaris Avukat, Fethiye Avukat, Çeşme Avukat, Aydın Avukat, Kuşadası Avukat, Alanya Avukat, Antalya Avukat, Adana Avukat, Mersin Avukat, Çeşme Avukat, Balıkesir Avukat, Çanakkale Avukat, Ankara Avukat, İstanbul Avukat, Yozgat Avukat, Sivas Avukat

Elektronik işlemler

HMK Madde 445

(1) Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP), adalet hizmetlerinin elektronik ortamda yürütülmesi amacıyla oluşturulan bilişim sistemidir. Dava ve diğer yargılama işlemlerinin elektronik ortamda gerçekleştirildiği hâllerde UYAP kullanılarak veriler kaydedilir ve saklanır.

(2) Elektronik ortamda, güvenli elektronik imza kullanılarak dava açılabilir, harç ve avans ödenebilir, dava dosyaları incelenebilir. Bu Kanun kapsamında fizikî olarak hazırlanması öngörülen tutanak ve belgeler güvenli elektronik imzayla elektronik ortamda hazırlanabilir ve gönderilebilir. Güvenli elektronik imza ile oluşturulan tutanak ve belgeler ayrıca fizikî olarak gönderilmez, belge örneği aranmaz.

(3) Elektronik ortamdan fizikî örnek çıkartılması gereken hâllerde tutanak veya belgenin aslının aynı olduğu belirtilerek hâkim veya görevlendirdiği yazı işleri müdürü tarafından imzalanır ve mühürlenir.

(4) Elektronik ortamda yapılan işlemlerde süre gün sonunda biter.

(5) Mahkemelerde görülmekte olan dava, çekişmesiz yargı, geçici hukuki koruma ve diğer tüm işlemlerde UYAP’ın kullanılmasına dair usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.

Önerge Gerekçesi

Tasarının 449 uncu maddesinden önce gelmek üzere bir madde ihdas edilmesine ilişkin olarak aşağıdaki gerekçelerle önerge verilmiştir.

“Adalet Bakanlığı e-Dönüşüm ve e-Devlet sürecinde gerekli tüm teknolojik gelişmeleri kullanarak Adalet Bakanlığı teşkilâtı, bağlı ve ilgili kuruluşları ile tüm yargı ve yargı destek birimlerinin donanım ve yazılım olarak iç otomasyonunu ve benzer şekilde bilgi otomasyonu sistemlerini kurmuş kamu kurum ve kuruluşları ile dış birim entegrasyonunu sağlayarak e-adaleti kurmayı amaçlamaktadır. Bu çerçevede, kurumu kâğıtsız ofis ortamına taşımak, hızlı, etkin, güvenilir, adil, verimli, şeffaf ve etik değerlere uygun bir yargılama mekanizması oluşturmak, doğru ve tutarlı bilginin mevzuatın tanıdığı yetkiler çerçevesinde istenilen zamanda hızlı ve kolayca elde edilmesini ve paylaşımını, her türlü idarî faaliyetler ile denetim, teftiş ve soruşturmanın hızlı ve etkin bir şekilde yürütülebilmesini sağlamak amacıyla, üretkenliği ve verimliliği artırmak için geliştirilen; ölçeklenebilir, çoklu-kullanıcılı ve iş odaklı yönetim bilişim sistemlerinden biri olan Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemini (UYAP) uygulamaya koymuştur. UYAP kapsamındaki tüm birimlerde her türlü yargısal, idarî ve denetim faaliyetleri bu sistemle elektronik ortamda yürütülmektedir.

Merkezî bir bilgi sitemi olan ve elektronik imza alt yapısına uygun olarak geliştirilmiş UYAP ile yargı birimleri ve idarî birimlerin tüm bilgi ve belgeleri doğru ve tutarlı, değişmez ve güvenli bir şekilde veritabanında saklanmakta, yetkisiz erişimlere izin verilmemektedir. UYAP’ın tam entegrasyonu ve merkezî elektronik ortamda tutulan arşivi sayesinde mükerrer veri girişi engellenmiş olup, doğru ve tutarlı bilgi mevzuatın tanıdığı yetkiler çerçevesinde başta hâkim ve savcılar ile yargı personeli olmak üzere, tüm kullanıcıların paylaşımına açılmıştır. Kullanıcılar bu bilgilere ihtiyaç duyduklarında hızlı ve kolayca ulaşabilmekte, keza, yargı birimleri de aralarında her türlü bilgi ve belge alışverişini elektronik ortamda ve anlık denebilecek kısa sürelerde gerçekleştirmektedir.

Öte yandan UYAP ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının bilgi sistemleriyle sağlanan (Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü-Adli Sicil Bilgi Sisteminden sabıka kayıtları, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü-MERNİS’ten nüfus kayıtları, Emniyet Genel Müdürlüğü-POLNET’ten ehliyet kayıtları, PTT’den tebligatların akıbetleri, Merkez Bankasından döviz kurları, KİHBİ ve POLNET’den aranan kişilerin kayıtları gibi) entegrasyonlar sayesinde mahkemelerin ihtiyaç duyduğu bilgi ve belgelere elektronik ortamda ulaşılabilmektedir. UYAP ile Yargıtay Bilgi Sistemi arasında gerçekleştirilen entegrasyon ile temyiz edilen dosyaların sistem üzerinden Yargıtaya gönderilmesi ve geri dönüşü sağlanmıştır.

UYAP kapsamında bulunan Avukat Bilgi Sistemi (Avukat Portalı) ve Vatandaş Bilgi Sistemi (Vatandaş Portalı) aracılığıyla avukatlara ve vatandaşlara da internet üzerinden elektronik ortamda yargı hizmeti sunulmaktadır. Avukatlar ve vatandaşlar yetkileri dâhilinde sistemdeki vekâleti bulunan dava dosyalarını (vekâleti bulunmayan dava dosyalarını da ilgili hâkiminden onay alarak) inceleyebilmekte, bu dosyalardan suret alabilmekte; elektronik imza ile sistemdeki dava dosyalarına evrak katabilmekte, yeni dava dosyası açabilmekte, harç ve avans ödeyebilmektedirler.

Bu maddeyle Ülkemizde elektronik dava açılması, harç ve avansın elektronik ortamda yatırılması, dosyaların elektronik ortamda avukat ve vatandaşlarca incelenmesi ve diğer dava işlemlerinin UYAP sayesinde yapılmasının yasal alt yapısı oluşturulmuştur.

Maddenin birinci fıkrasında, UYAP Bilişim Sistemi tanımlanmıştır. Bu fıkrada ayrıca, Kanun kapsamında fizikî ortamda yapılan tüm işlemlerin elektronik ortamda UYAP kullanılarak yapılacağı, elektronik verilerin UYAP’a kaydedilip burada saklanacağı düzenlenmiştir. Bu sayede örneğin, Kanunun “Dosyaya belge konulması ve dosyanın başka yere gönderilmesi” başlıklı 165 inci maddesinde, “Mahkemece belge aslının istenmesi ve geri verilmesi” başlıklı 222 nci maddesinde, “Hükmün korunması” başlıklı 306 ncı maddesinde ve “Hüküm nüshası” başlıklı 307 nci maddesinde düzenlenen her türlü dilekçe, belgenin ve hükmün dosyasına konulmasına, elektronik ortamda yapılan işlemler için çıktı alınmasına, fizikî arşivlerde saklanmasına gerek kalmayacaktır. Elektronik ortamdaki belge, tutanak, dilekçe, ses ve görüntü gibi verilerin hukukî değer taşıması için güvenli elektronik imza ile imzalanarak kaydedilmesi ve saklanması gereği açıktır.

Maddenin ikinci fıkrasına göre, avukat ve vatandaşların adliyeye gitmeden internete erişebildikleri herhangi bir yerden, UYAP aracılığıyla; elektronik dava açabilmeleri, Kanunun örneğin, “Harç ve avans ödenmesi” başlıklı 126 ncı maddesinde, “Yargılama giderlerinin kapsamı” başlıklı 329 uncu maddesinde, “Harç ve giderlerin yatırılması” başlıklı 350 nci maddesinde ve “Yargılama giderleri” başlıklı 447 nci maddesinde düzenlenen dava harç ve avansını ödeyebilmeleri mümkün olabilecektir. Ayrıca dava ve diğer yargılama işlemlerini yine internete erişebildikleri herhangi bir yerden takip edebilmeleri ve “Dosyanın taraflar ve ilgililerce incelenmesi” başlıklı 167 nci maddesindeki usulden farklı olarak, çıkarılacak yönetmelikte ayrıntıları belirlenecek usule göre, elektronik ortamda dosyalarını inceleyebileceklerdir. Elektronik dava açılması sırasında dilekçeler ve daha sonra gönderilecek olan belgelerin örneğin, “Dava dilekçesinin içeriği” başlıklı 125 inci maddenin birinci fıkrasının (h) bendinde, “Cevap dilekçesinin içeriği” başlıklı 135 inci maddenin birinci fıkrasının (ğ) bendinde, “Hükmün kapsamı” başlıklı 303 üncü maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde, “Hükmün yazılması” başlıklı 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında ve “Temyiz dilekçesi” başlıklı 370 inci maddenin ikinci fıkrasının (ğ) bendindeki imza şartının, güvenli elektronik imza ile imzalanacağı açıktır. Bu Kanunda örneğin, “Davanın açılma zamanı” başlıklı 124 üncü maddesinde, “Cevap dilekçesinin verilmesi” başlıklı 132 nci maddesinde, “Tavzih talebi ve usulü” başlıklı 312 nci maddesinde ve “Temyiz dilekçesi” başlıklı 370 inci maddesinde belirtilen taraf sayısınca dilekçe örneği istenmesi, elden belge teslim edilmesi gibi fizikî ortama ilişkin işlemlerin doğası gereği elektronik ortamda istenmesi mümkün değildir. Bu nedenle, elektronik ortamın gerektirdiği işlemlerin bu ortama özgü şekilde yapılması düzenlenmiştir. Güvenli elektronik imza kullanılarak yapılan işlemler veya bu şekilde sunulan belgelerin ayrıca fizikî olarak gönderilmesi istenilmeyecektir.

Maddenin üçüncü fıkrasında, elektronik ortamdaki bir belgeden, tutanaktan veya benzeri veriden fizikî örnek çıkartılarak ilgiliye verilmesi veya bir birime gönderilmesi gereken hâllerde, tutanak veya belgenin aslının aynı olduğu belirtilerek imzalanması ve mühürlenmesi öngörülmüştür.

Maddenin dördüncü fıkrasında, Kanunun “Sürelerin bitimi” başlıklı 98 inci maddesinde ve “Tatil günlerinin etkisi” başlıklı 99 uncu maddesinde düzenlenen tatil saati veya çalışma saati yerine, yedi gün yirmi dört saat esasına göre çalışan UYAP sisteminin kullanılması hâlinde “gün sonu” kavramı kabul edilmiştir. Böylece avukatların ve vatandaşların saat yirmidörde kadar elektronik ortamda rahat bir şekilde sıraya girmeden işlem yapmaları imkânı sağlanmıştır.

Maddenin beşinci fıkrasında, elektronik ortamda dava açılması, harç ve avansın ödenmesi, dava dosyalarının UYAP Bilgi Sistemleri aracılığıyla incelenmesi, elektronik ortamda dava dosyalarının tevzi edilmesi, saklanması, kaydedilmesi gibi mahkemelerde görülmekte olan dava, çekişmesiz yargı, geçici hukukî koruma ve diğer tüm işlemlerde UYAP’ın kullanılmasına dair usul ve esasların yönetmelikle düzenlenmesi öngörülmüştür.”

Önerge kabul edilmiş ve Tasarıya yeni 451 inci madde ilave edilmiştir.

HMK Madde 445 Elektronik işlemler

Yargıtay İçtihatları

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2016/5044E. , 2018/923K.

  • HMK Madde 445
  • Elektronik işlemler

araflar arasında görülen davada …..Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/12/2015 tarih ve 2012/180-2015/398 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin ….. Soruları isimli kitabın hem yazarı hem de editörü olduğunu, kitabın telif haklarının davalı şirket yetkisili …..e birlikte 1/2 oranında kendilerine ait olduğunu, anılan eserin ilk basısını Sağlık Vakfı’nın, sonraki basılarının Nobel Tıp Kitabevi’nin yaptığını, kitabın birlikte beş basısının yapıldığını, davalı şirkete hissedar olduğunu, kitabın 6, 7, 8, 9 ve 10. basılarını davalı şirketin yaptığını, kendilerine 6, 7, 8, 9 ve 10. basılarla ilgili toplam gelirin 1/2 oranındaki telif ücretinin ödenmediğini, telif ücretinin ödenmesi gerektiğini ileri sürerek şimdilik 20.000,00 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı şirket vekili, davacının ve eşinin müvekkili şirketin ortağı olduğunu, 2005 yılında şirket ortaklığının sonlandırıldığını, hisse devir sözleşmesi imzalandığını, davacı ile yapılan devir sözleşmesine konulan hüküm gereği sözleşmedeki şartlar yerine getirildiği sürece davacının Pataloji soru kitabı haricinde iki yıl boyunca …. ile ilgili faaliyette bulunamayacağını, davacının eserin ne sahibi ne de mali hak sahibi olduğunu, hiçbir hakkının bulunmadığını, eylemlerin başlangıcından itibaren 10 yıl geçtikten sonra dava açılmasının hakkın kötüye kullanımı niteliğinde bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, anılan kitabın fikri çaba ürünü bir ilim eseri niteliğinde bulunduğu, eserin yayımını gerçekleştirmek üzere davacı ve ….. belirlediği plan dahilinde ve yine onlar tarafından belirlenen birden çok yazar tarafından vücuda getirildiği, hisse devir sözleşmesine göre davacının iki yıl boyunca Patoloji Soruları dışında ticari faaliyette bulunmayacağının hüküm altına alındığı, davacının 05.04.2007 tarihine kadar yargılama konusu eserin davalı şirket tarafından basımının yapılmasına rıza gösterdiği ve doğacak telif ücretine karşı kâr paylarını da hisse devir sözleşmesiyle peşinen aldığı sonucunun doğduğu, sadece 05.04.2007 tarihinden sonra gerçekleşecek basılardan telif ücreti talebinde bulunabileceği, 2009 yılında yapılan bası için telif ücreti isteminde bulunabileceği, 2009 yılında yapılan 10.basımın %80’nin müşterek hazırlanan ilk eserden alındığının tespit olunduğu,

../..

eserin tamamında 1/2 oranında telif ücreti sahibi olan davacının payının 10.836,00 TL miktarında bulunduğu, herhangi bir şekilde basımdan hemen sonra talep edilmemesinin hakkı sona erdiren çelişkili bir davranış olarak değerlendirilemeyeceği, sessiz kalma yoluyla talep hakkının yitirildiğinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne 10.836,00. TL telif alacağının, dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiştir.

Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.

1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; davacı ile dava dı…..arasındaki ilişkinin 1996 yılına kadar dayandığı, 1998 yılından bu yana dava konusu “….. Soruları” adlı eserin ve bununla birlikte birçok eserin basımını birlikte gerçekleştirdikleri, davacı … ve dava dışı…..dava konusu eseri meydana getiren yazarları bulup biraraya getirdiği ve eserde editör olarak kendi isimlerinin yer aldığı, eserden kaynaklı telif haklarını da birlikte kullandıkları, 2002 yılında dava dışı …..ve davacının eşi …… birlikte davalı şirketi kurdukları, davacının da bu şirkete 2004 yılında ortak olduğu, şirketin kurulmasıyla birlikte dava konusu eserin basımının da davalı şirket tarafından yapılmaya başlandığı, eserin 6.,7. ve 8. basısının davalı şirket tarafından gerçekleştirildiği, gerçekleştirilen basılar nedeniyle davacı ve dava dışı …..elif bedeli adı altında herhangi bir ödeme yapılmadığı, davacı … ve eş….. toplam 2.360.000,00 TL bedel karşılığı hisselerini dava dışı…..devrederek şirket ortaklığından 05.04.2005 tarihi itibariyle ayrıldıkları, devir esnasında hisse devir sözleşmesi ile davacı …’in sözleşmedeki şartlar yerine getirildiği sürece, sözleşme imza tarihi itibariyle 2 yıl boyunca “…. soru kitabı” haricinde ….. Uzmanlık Sınavı konusunda direkt yada dolaylı ticari iş yapmayacağını taahhüt ettiği, söz konusu yasağın bir nevi rekabet yasağı sözleşmesi mahiyetinde olduğu, sonrasında eserin 2007 yılında 9.basısı ve 2009 yılında 10. basısının yine davalı şirket tarafından gerçekleştirildiği anlaşılmıştır. Davacının, söz konusu eylemleri bilmesine ve eserin yeni basılarından haberdar olmasına rağmen, işbu davanın açılış tarihi olan 2012 yılına kadar sessiz kaldığı, davalıya bir ihtar göndermediği gibi herhangi bir hak talebinde de bulunmadığı, bu kadar uzun süre sessiz kaldıktan ve karşı tarafta artık dava açmayacağına dair güven oluşturduktan sonra işbu davayı açarak eser sahipliğine dayalı telif haklarını talep etmesinin Türk Medeni Kanunu 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olduğu gözetildiğinde davacının sessiz kalma suretiyle hak kaybına uğradığının kabulü ile davanın reddi yönünde hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

3- Ayrıca, kabule göre de; 5846 sayılı ….. 10/4. maddesinde yer alan“ Birden fazla kimsenin iştiraki ile vücuda getirilen eser, ayrılmaz bir bütün teşkil ediyorsa bir sözleşmede veya hizmet şartlarında veya eser meydana getirildiğinde yürürlükte olan herhangi bir yasada aksi öngörülmediği takdirde birlikte eser üzerindeki haklar eser sahiplerini bir araya getiren gerçek veya tüzel kişi tarafından kullanılır.” hükmü uyarınca, her ne kadar davacı … ve dava dışı ….serden doğan hakları kullanma yetkileri var ise de, mali hakların da bu hakları kullanan kişilere ait olduğu sonucuna varılamaz. (…..). Bu nedenle, her bir eser yönünden mali hakların hangi tarihte kime devredildiği, eserin sonraki basılarında eserde işleme yoluyla genişletme yapılıp yapılmadığı, yeni eklenen veya çıkarılan yazarlar ve eserler olup olmadığı tespit edilmeksizin ve bunlardan doğan hakların eserlerin yazarları tarafından kime devredildiği hususu dahi tartışılmaksızın, yazılı gerekçelerle davacının dava konusu eser üzerinde ½ telif hakkına sahip olduğu sonucuna varılarak hüküm kurulması da doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

../..

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 149,22 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 08/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.