
Tutanağın imzalanması ve imza atamayanların durumu
HMK Madde 155
(1) Tutanak, hâkim ve zabıt kâtibi tarafından derhâl imzalanır.
(2) Tutanağa imza atamayacak durumda olan kimsenin parmak izi alınır, bunun hangi parmağa ait olduğu belirtilir. Ancak elinde parmak bulunmayanlar, imza yerine mühür veya özel işaret kullanabilirler.
6100 sayılı Kanunda Yer Alan Madde Gerekçesi
Madde 1086 sayılı Kanunun 152 nci maddesine tekabül etmekte ve tutanağın imza altına alınması düzenlenmektedir. Maddenin birinci fıkrasında, hâkim ve zabıt kâtibine tutağın derhal imzalanması gereği hatırlatılmaktadır. Zira dava evrakının ana belgelerinden biri de tutanaklardır. Bu belgenin tartışma yaratmayacak bir biçimde düzenlenmesi davanın selameti bakımından önem taşır. İkinci fıkrada ise tutanağa imza koyması gereken ve fakat imza bilmeyenler ile imza veya parmak izi koyamayanların durumu açıklanmıştır.
Adalet Komisyonu Değişiklik Gerekçesi
Tasarının 159 uncu maddesinin birinci fıkrasında geçen “kâtip” ibaresi, Tasarının genelindeki kullanımıyla uyum sağlanması amacıyla “zabıt kâtibi” şeklinde değiştirilmiş ve madde teselsül nedeniyle 161 inci madde olarak kabul edilmiştir.
HMK Madde 155 Tutanağın imzalanması ve imza atamayanların durumu
Yargıtay İçtihatları
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/19316E. , 2016/1362K.
- HMK Madde 155
- Tutanağın imzalanması ve imza atamayanların durumu
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesi
… ile …….aralarındaki mal rejimi tasfiyesi davasının davanın açılmamış sayılmasına dair…… Aile Mahkemesi’nden verilen 28.03.2014 gün ve 387/420 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı … vekili, evlilik birliği içerisinde edinilen dava dilekçesinde belirtmiş olduğu taşınmazlar yönünden mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talepte bulunmuştur.
Mahkemece, davacının davasını yasal süre içerisinde yenilemediğinden HMKnun 155/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesi üzerine; hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; …. Aile Mahkemesi’ne açılan iş bu temyize konu mal rejiinin tasfiyesine ilişkin davanın 2011/1563 Esas sayılı dosya üzerinden tahkikatı devam etmekte iken 07.03.2012 tarihli birleştirme kararı ile aynı taraflar arasında görülmekte olan….. Aile Mahkemesi’nin 2011/1343 Esas sayılı dosyası ile birlikte görülmeye başlandığı anlaşılmaktadır. İlgili 2011/1343 Esas sayılı dosya kapsamında 17.07.2012 tarihli üçüncü celse oturumuna dosyanın davalı-birleşen dosya davacısı olan … vekilinin katılmadığı, davacı-birleşen dosya davalısı …. vekilinin ise birleşen dosyayı takip etmediklerini beyan etmesi üzerine; Mahkeme 2 nolu ara kararı ile “… Aile Mahkemesi’nin davasının davacısı tarafından dava takip edilmediğinden HMK 150/1 maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına” karar vermiştir.
Davalı-birleşen dosya davacısı … vekilinin 01.08.2012 tarihli “dosyaya yurtdışında olmam nedeniyle katılamadığımdan bu kere dosyamın yenilenerek taraflara duruşma gününün tebliğine karar verilmesi” talepli dilekçesi üzerine Mahkemece düzenlenen 06.08.2012 tarihli yenileme tensip tutanağının incelenmesinden … vekilinin talebinin kabul edildiği ve birleşen davanın kaldığı yerden devamı ile duruşma gününün taraflara tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Yargılamanın devamında 27.02.2014 tarihli 7. oturumda mahkemece birleşen dosya için bu kez ayırma kararı verilmiş ve dosya bu sefer de temyize konu 2014/387 Esas numarasını almış, 20.03.2014 tarihinde de tensip tutanağı düzenlenmiştir. Bu durumda, açılmamış sayılmasına karar verilen dava dosyasının işlemden
kaldırıldığı 17.07.2012 tarihinden sonra yasal süresi içinde 01.08.2012 tarihinde usulünce yenilenmiş olduğu anlaşılmakla; yenilenen dava dosyasıyla ilgili yargılamanın kaldığı yerden devamı ile gerekli usuli işlemlerin yürütülmesi gerekirken mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda gösterilen sebeple davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 25,20 TL peşin harcın temyiz eden davacıya iadesine, 27.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi